Bölüm...
Koşuşturma içerisindeydi gelinliği saçı makyajı, normal bir gün olması gerekmiyor muydu yada sıradan. Nikah salonuna girdiğinde öylece nikah kıyanları inceliyordum.
Birazdan benimde hayatım değişecekti ve ailem her şey tamamen farklılaşacaktı. Defterim iyi gelecekti bana eğer yazamasam sanki anılarımı kaybedecekmişim hissi hiç geçmiyordu.
Kalemim çantamdaydı her zaman yanımda ayırmadığım defterim ve uğurlu çantam olmazsa olmazımdı. Sayfayı çevirdiğimde Keremle ve benim resmim karşılıyordu sakallarının her bir telini ayrı ayrı sevdiğim adam duruyordu nasılda gülümsüyorduk nasılda mutlu. Altında sözlerim vardı ona adanan:
Deli birer fırtına da kalmış kayıklarız
Hepimiz Seher yıldızına bakarak yollarımızı bakarak
İlerlerken Sığınacak limanlarımızı arıyorduk
Gençlik, fırtınaya benzer ve zamanla Kıyıya ulaşabileceğimiz limanlara yaklaşıyoruz
Ve ben sana evet diyeceğim günü sabırsızlıkla bekliyorum.
Son limanım sensin ve limana ulaştığımızda
Yeni hayata merhaba diyeceğiz Sevgilim
Tanrım ne kadar güzel hem bu arada Kerem gelmemişti sanırım. Annem babam Keremin ailesi hepimiz onu bekliyorduk tatlı bir telaş hepsini sarmıştı. Düşüncelerinden telefonun gelmesiyle sıyrıldım yüzümdeki gülümsemeyle beraber endişelerim den sıyrılmıştım.
"Alo Kerem neredesin? Çok merak ettim seni bak herkes burada"
Kısa bir sessizliğin ardından Kerem iç çekerek "Vera ben gelmiyorum nikaha havaalanındayım"
Vera paniklemeye başlamıştı "Tamam sanırım işle alakalı olmalı söylerim şimdi herkese başka bir zamana alırım nikahı olmaz mı?"
"Hayır, hayır Vera beni dinle artık hiç gelmeyeceğim bu nikah olmayacak başkasına aşık oldum gelemem artık "
Kocaman bir sessizlik oldu ne demişti başkasına aşık mı olmuştu havaalanında mıydı?
"Vera ben Los Angeles'a gidiyorum. Dinliyor musun beni Vera? Vera???"
O an annemle göz göze geldim bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı elimden telefonu düşürdüm sanırım orası kopuk kopuk tek hatırladığım annemin ve babamın kardeşimin çığlık atarak yanıma koşmalarıydı gerisi hep karanlık sessizlikti