Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Uzayın Çocukları 1 - Rüyalar Vadisi
Fantastik

Uzayın Çocukları 1 - Rüyalar Vadisi

0Beğeni
3Okunma
29 Bölüm
39,444Kelime
3 saat 17 dkSüre
26.09.2025Tarih
Büyük Usta Sagun, Uzay Kafa lakaplı Emre ve arkadaşlarından oluşan Uzayın Çocukları’na inanmış ve yaşamın savunulması için tüm umudunu onların varlığına bağlamıştı.

Ona göre, varoluşun yaşamı tehdit eden güçlerine karşı mücadelede gereken her şey, bu çocukların ruhunda saklıydı. Usta Sagun’un kötücül karşıtı olan Usta Cano ise ölümcül güçleri yönetiyordu. Varoluşun bu iki yüzü, Janus Başı gibi bir varlık tarzı oluşturuyordu.

Bu çatışmanın estetiğinde vuku bulan hakikat, sadakat ve olay; yeni öznellikler ve yeni varoluş kipleri peydahlıyordu. Bu savaşı kazanmanın tek yolu Varoluş Kılıcı’na sahip olmaktan geçiyordu.

Bölüm 1

Birçok dünya vardı. Kimi insanlar, bu dünyaların bir başlangıcı, kimileriyse sonuydu. Yer ve gök içinde, cennet ve cehennem olduğu kadar, insanın içinde de sınırsız dünyalar vardı. Dünya yaşantısından uzay macerasına dönüşen bu hikâye, Uzay Kafa’nın maceralarına ışık tutacaktı. Bu serüvende, iyiliğin ve kötülüğün mücadelesi söz konusuydu.

Yıldızların ışıklı şarkıları söylendikçe, insanlar hep birlikte barış ve huzur içinde hareket edecekti. Ama evrendeki karanlık güçler iyiliğin bütünleşmesine engel olmak istiyorlardı. Bunun için her yola başvuracaklar, gerekirse bütün güçlerini evrenin koruyucularının üstüne salacaklardı.

Birilerinin bu duruma engel olup “Dur!” demesi gerekiyordu.

Emre, yatağına uzanmıştı. Annesi Semiha, ona her zamanki gibi kitabını okuyordu. Çok sevdiği Uzay Kafa kitap serisinin ilkinin sonuna gelmişlerdi. Emre’nin ilkokuldaki arkadaşları, onun kitaplarından bir şekilde haberdar olmuştu. Aslında her şey, çantasındaki Uzay Kafa kitabının ortaya çıkmasıyla başlamıştı. Emre, yanlışlıkla kitabı yere düşürmüş, arkadaşlarının tuhaf bakışlarını üstüne çekmişti. Kitap, sınıftaki çocukların elinde dolaştıktan sonra, öğretmenin ikazları sonucu nihayet Emre’ye ulaşmıştı.

Kitaptaki Uzay Kafa, üstün meziyetleri olan bir çocuktu. Emre ve annesi kitabı okudukça, ilginç düşüncelere dalıyorlardı. Kitabı yazan kişinin hayal dünyası olabildiğine genişti.

Karakterler, kelimenin tam anlamıyla yaşama ve insana özgüydü.

O günden sonra, sınıftaki çoğu kişi Emre ile dalga geçmeye başlamıştı. Zaten önceden ilginç düşünceleri olduğundan dolayı adı çıkmıştı. Bir insanın adının çıkması kadar kötü bir şey yoktu. Artık herkes, Emre’ye: “Uzay Kafa!” diyordu. Arkadaşlarının bazıları, onun izlediği filmlerin etkisinde kaldığını düşünüyordu. Nitekim böyle düşünmekte de haklıydılar. Bazı filmleri defalarca izleyen Emre, kendini filmlerdeki karakterlerle özdeşleştirmişti. Öyle anlar geliyordu ki, o karakterler gibi hareket ediyordu.

Onun için yıldız savaşları, sevdiği filmlerin başında geliyordu. Filmi hem izlemiş, hem de kitaplarını okumuştu. Hatta odasının bir köşesinde, kendine ait mavi renkte ışın kılıcı bile vardı. Yıldız savaşlarının yanı sıra, Yüzüklerin Efendisi filmi de vazgeçilmezleri arasındaydı. Elfleri, orgları, cüceleri çok sevmişti. Onlarla ilgili, yığınla kitap ve poster almıştı. Bütün bunların yanı sıra, fantastik ve bilim kurgu edebiyat konusunda, günde sayısız kitap okumaya çalışıyordu.

Emre daha on iki yaşında olmasına rağmen, hayatı birçok konuda sorgulamaya başlamıştı. İnsanların birçoğu felsefeden uzak duruyordu. Emre ise internette dolaşırken, sevdiği yazarlardan ve şairlerden okuduğu güzel sözleri not alıyordu. Hatta okuduğu özlü sözleri, kendi yaşamında uygulamaya çalışıyordu.

“Benim derdim, kendimle. Her gün, güzel bir amaç için uyanmaya gayret ediyorum. Güzellikler ve iyilikler yapacağıma inanarak güne başlıyorum. Kendi kendimle uğraşıyor, kendimi yetiştiriyor, yanlışlarımı ve hatalarımı düzeltmeye çalışıyorum. Ben kendime rol veren usta bir yönetmenim.”

Bu sözleri söyleyen

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play