Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Uzayın Çocukları 6 - Sonsuzluk Yolu
Fantastik

Uzayın Çocukları 6 - Sonsuzluk Yolu

0Beğeni
0Okunma
14 Bölüm
39,449Kelime
3 saat 17 dkSüre
09.10.2025Tarih
Yorgun ruhlar sonsuzluğa doğru ilerlerken, Alkota savaşı evrenlerin ötesinde gerçekleşmekteydi.

On iki dünyanın bitiminde bulunan Alkota, evrensel konum itibariyle oldukça önemliydi. Alkota’nın ele geçirilmesi, diğer dünyalardaki kötülüklerin önünü açacaktı.

Ankor, bu yüzden tüm benliklerini oraya yönlendirmiş, arşivden de aldığı gizemli kayıtlarla, kendini oraya nakil ettirmişti. Gerçekten de çok ilginç varlıklar Alkota’ya doğru akın ediyordu. Sonsuzluk boyutlarındaki İnsigna kapısının açılmasıyla, güçlü iblisler evrenlere doğru yol almıştı.

Tanrı’lar ellerinden geldiğince insanlara yardımcı olmaya, onları düşünceye sevk etmeye çalışıyorlardı. Ama herkesin kendi zekâsı ve aklı kadar kapasitesi vardı. Yalnızca bilgeler, bir adımdan sonraki birkaç adımı görebiliyorlardı. Onlardaki farkındalık olgusu, diğer insanlara da sıçramalıydı.

Evreni saran bu korkunç gerçek, her insanın inine, evine, can damarına, yüreğine sızacak, oradaki sonsuz güneşi parçalayacaktı.

Bölüm 1

Uzayın Çocukları 6. Bölüm Sonsuzluk Yolu

Başlangıç

Yorgun ruhlar sonsuzluğa doğru ilerlerken, Alkota savaşı evrenlerin ötesinde gerçekleşmekteydi.

On iki dünyanın bitiminde bulunan Alkota, evrensel konum itibariyle oldukça önemliydi. Alkota’nın ele geçirilmesi, diğer dünyalardaki kötülüklerin önünü açacaktı.

Ankor, bu yüzden tüm benliklerini oraya yönlendirmiş, arşivden de aldığı gizemli kayıtlarla, kendini oraya nakil ettirmişti.

Gerçekten de çok ilginç varlıklar Alkota’ya doğru akın ediyordu. 

Sonsuzluk boyutlarındaki İnsigna kapısının açılmasıyla, güçlü iblisler evrenlere doğru yol almıştı. 

Tanrı’lar ellerinden geldiğince insanlara yardımcı olmaya, onları düşünceye sevk etmeye çalışıyorlardı. 

Ama herkesin kendi zekâsı ve aklı kadar kapasitesi vardı. Yalnızca bilgeler, bir adımdan sonraki birkaç adımı görebiliyorlardı.

Onlardaki farkındalık olgusu, diğer insanlara da sıçramalıydı.

Evreni saran bu korkunç gerçek, her insanın inine, evine, can damarına, yüreğine sızacak, oradaki sonsuz güneşi parçalayacaktı.

Sagun ve Oraha, bunları bildiklerinden dolayı, düşüncelerinin şekillendiği dünyalarda yürümeye devam ediyorlardı.

Bir yandan iblis Darkon, diğer yandan Ankor ve ona bağlı olan Lord’lar, evrensel güce karşı her türlü hileyi denemekteydiler.

Gerekirse kendilerini öldürüp, evrensel gücü çıkmaza sokacaklardı.

Sonsuz denizler içinde düşünebilirsek, İmkânsız denen Tanrı’lığa ayak basarız.

Orada kaç insanı doğurduğumuza, Özgür düşünceler kurarak tanık oluruz. Çünkü düş damlaları,

Varlık denen yağmurun kendini var etme nedenleridir.

Bilge Sagun

Sagun, nerede gerçekleştiğini bilmeden bir düş mü olmuştu, yoksa gerçekleştiği yerden yok olmak için çabalayan bir hayal miydi?

Ne fark ederdi! Dünyalar, yıldızlar ve evrenler tehlike altındaydı.

Ötelerden, Tanrı’ların bacalarından tüten duman deli bir aklın kimyasında şekilleniyor, bunun adına da Ankor deniliyordu.

İnsanı kanından emen, beyninden kemiren, aklından ziyan eden bir anlayıştı, bu.

Kimine göre efsane, kimine göre buhran içinde geçen bir ömrün acılarında sahne alacaktı.

Sagun, en büyük evrensel saltanatın acıları giyinmek olduğunu biliyordu. Bu yüzden kendini düşünceler içinde tutuyordu.

Delirme noktasında çıkmaz bir hududun içindeki savaş çanları, Tahi’nin karanlık ruhunun damarlarında aralıksız koşturuyordu.

Bilinmez evren, Tahi’nin içini kaplamış, örümcek denen içgüdü sonsuzluktan yaratılış savaşçına doğru akmıştı.

Yaşlı Tahi’nin yüreğinden geçen, iyilik içinde kalmak olsa da, delirme noktasında paradoks savaşı vardı.

Bir yanda ölümsüzleşmek, diğer yanda kendini ölüme teslim etmek vardı.

“Benden kişilik yardımı almadan başaramazsın Tahi. İnan, bir adım ötesini dahi göremezsin.” “Bugüne kadar yaşadıklarımla idare edebilirim.”

“Onların sana ait olmadığını söylersem?” “Yalan söylemiş olursun.”

Örümcek denen içgüdü gülümsedi. Aslında

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play