Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Yanlış Ruh Doğru Aşk
Fantastik

Yanlış Ruh Doğru Aşk

0Beğeni
9Okunma
4 Bölüm
3,349Kelime
17 dkSüre
14.10.2025Tarih
Duru’nun hayatı, dedesinin eski evinde tavan arasındaki sandığı açmasıyla altüst olur.Kelimenin tam anlamıyla.Başına düşen antika bir miğferle birlikte, Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma bir askerin ruhu da hayatına düşer: Ali Rıza oğlu Halit.Şehit olmuş… ama bir “yemin” yüzünden bu dünyada sıkışıp kalmış.Halit, 1915 Çanakkale cephesinden.Duru ise 2025 İstanbul’unun göbeğinde, modern sorunlarla boğuşan bir genç kadın.Birbirlerine tamamen zıt bu ikili, aynı evde yaşamaya mecbur kalınca… ortaya hem bol kahkahalı hem de kalp burkan bir hikâye çıkar.Çünkü Halit gitmek istiyor.Ama bunun için Duru’nun kalbinin açılması gerek.Duru ise âşık olmayı çoktan unuttuğunu sanıyordur.Ta ki… kalbini yanlış ruha kaptırana kadar.⸻💫 Tarihle bugünü bağlayan mizahi bir aşk hikâyesi.🥺 Gülümsetirken kalbini burkacak.❤️ Aşka inancını yeniden hatırlatacak.

Tanıtım

Miğferin Laneti mi, Kısmeti mi?

Kahvemi koymuştum. Köpüğü yerli yerinde, rengi kararında, kıvamı ahlaklı. Instagram’a koysan beğeni toplar, ama öyle içmeye kıyamayacağın cinsten de değil. Evim derli toplu, çiçekler canlı. Her şey olması gerektiği gibi. Peki ben?
Ben saçma sapan bir sandığın başında, kendini lanetlenmiş hisseden bir kadınım şu anda.

“Of Duru, sen gerçekten salaksın,” dedim kendi kendime, başımı geriye atarak.

Dedesinden kalan evi temizlemeye gelmiş bir torunun başına ne gelebilir ki? En fazla toz yutarsın, örümcek ağı temizlersin…
Ama miğfer düşmesi?
O da neydi öyle?

Az önce tavan arasındaki o eski Osmanlı sandığını açmaya çalışırken kapağın içinden aşağıya bir şey düştü. Şak diye alnıma çarpan o şey…
Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma, ağır mı ağır bir askeri miğferdi.

Yani… kime neyin miras kaldığına bak?
Kızlara yüzük düşer, bana kask düşüyor.

Ben kafamı tutarken arkamdan bir ses geldi. Net. Erkeksi. Ama çok eski bir Türkçeyle.

“Heyhat! Nicedir hapis kaldım zifiri karanlıklarda. Bağışlayın… Hanımefendi siz… bana mı bakıyordunuz?”

Evet.
Duydum.
Yani beynim duymuş olabilir ama mantığım hâlâ duyamadı.

Kendimi yavaşça çevirdim.
Ve işte orada…
Çok net bir şekilde…
Bir adam duruyordu.

Hayır, hayalet gibi değil.
Gayet gerçek.
Uzun boylu, başında sarığımsı bir şey, sırtında eski bir ceket, elinde bir… ne o, tüfek mi o?!

Ve… bana bakıyordu.

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play