Genç kadın koridorda yürürken duvarı yatay şekilde ikiye bölen beyaz ve gri renklerin tam ortasına dokundu. Tüm öğrenciler sınıfa girmişti. Kapılarda gri renge boyanmıştı. Hapishanede gibi dedi içinden. Bu renkleri hiç sevmiyordu. Topuklu ayakkabılarının sesi boş koridorlarda yankılanıyordu. Müdürün odasının kapısına gelince koyu kahverengi saçlarını tepeden kalem ile topladı. Eteğini ve gömleğini düzeltti. Kapıyı çaldığında içeriden ellili yaşlarda bir erkeğin sesi duyuldu.
“Gel!” Genç kadın kapının kolunu yavaşça indirdi. Kapı açılınca masanın başında gözlüklerinin altından bilgisayara bakan orta yaşlı müdür ile göz göze geldiler.
“Gel bakalım. “ Bu imalı ses tonu hiç hoşuna gitmedi genç kadının.
“Beni çağırmışsınız hocam hakkımda şikayet varmış? Nedir acaba ?”
Müdür gözlüklerini çıkarıp masaya koydu ve iki elini masasının üzerinde birleştirdi.
“Evet. Sizi kılık kıyafet konusunda daha önce de uyardım. Aşırı makyajınız , kıyafetleriniz, üslubunuz...” Genç kadın bu konunun nereye varacağını sabırla bekliyordu. “Yani kısaca öğrenciler, velileri hatta bizzat meslektaşlarınız dahil gençlerin ahlakını bozduğunuzu düşünüyor. Siz nişanlı genç bir kadınsınız. Öncelikle bu okulun öğretmeni olan nişanlınızın adına leke sürmemek en önemli göreviniz olmalı.”
Genç kadın başını salladı. Sinirlenmişti ve yanağı titriyordu. “Bitti mi!” dedi. Müdür bey ellerini çözüp genç kadına baktı.
“Daha ne duymak istiyorsunuz? Bir müdür ve amiriniz olarak sizi uyarmak benim görevim.”
“. Öğrencilerim derslerinde iyiler beni bu ithamlarla suçlayamazsınız! Ahlak anlayışınızı sorgulayın. Nişanlımın kendisi değil ben bir bireyim ve hiç bir şekilde kimse için değil kendim için yaşıyorum. Sığ düşüncelerinizi kendinize saklayın.”
“Nevin hanım! Yeter eğer böyle devam ederseniz hakkınızda soruşturma açacağım !”
Nevin sinirle dışarı çıktı. Sakince geldiği koridorları daha hızlı ve sert adımlarla geri dönüyordu. Yere her vurduğunda yerin titrediğini düşündü. Bahçeye çıktığında yüzüne vuran rüzgarla sakin kalmaya çalıştı. Nişanlısının sesini duyunca başını dik tuttu.
“Ne oldu?”
“Hiç aynı şeyler! Öğretmenlikteki başlarımdan çok kılık kıyafetim gözlerine batmış!”
Nişanlısı Nevin’e baktı. “Aslında bu kadar zıtlaşmasan. Evlenince zaten tayin isteyeceğiz. Bir sene sadece.”
Nevin çantasının içindeki sigarasını çıkardı. Elleri titriyordu sigarasını yaktı. Hızla bir nefes aldı. “ Korkaksın sen de Cüneyt ! Bizim kıyafetlerimiz değil fikirlerimiz önemli. “
Cüneyt sessiz kaldı.
Nevin sinirle güldü. “ O zaman vazgeç o güzel kıyafetlerden diyeceksin değil mi? Söyle hadi. Ben kendimi böyle iyi hissediyorum. “
“Bir şey demiyorum Nevin.. öğretmenler kafayı seninle bozmuş. Zaten okul müdürü sığ bir adam. “
Genç kadın sigarasını topuklu ayakkabısı ile söndürdü. Sonra alıp çöpe attı. Çantasındaki ıslak mendil ile