Birinci Bölüm
Her yürek akıtılmış kanın zehrini taşır üzerinde. Ruh bedene ölüm ilan edene dek.
Bu kanı akıtanların dünyasıydı. Akıtılan kanlarla boğulurken savaşanlarda cabası.
İki farklı hayat vardı ortada tek bir ortak noktası bulunan. O’da akıtılan kanlarla zehirlenen yürekler.
Her yeri ölüm kokanla çiçek kokan aynı dünyaya sığar mıydı?
Üniversitede verilen proje ödevi sayesinde tanışan Balca, Kerim ve Mehri arkadaşlıklarını üniversiteden sonra daha da güçlendirmiş birbirlerinden ayrılmaz bir üçlü haline gelmişlerdi.
Kerim’in babası Balcan’ın babasının Karahanlı güvenlik şirketinin ortağıydı bu yüzden birbirlerine daha yakınlardı. Mehri Kazakistandan gelmişti annesi buralardan biriyle evlendikten sonra.
Akşam Kerim ve Balca babalarının yeni ortaklarıyla yapılan aile yemeğine katılmışlardı. Oldukça sıkıcı geçen akşamı Balca Kerimle birlikte bir bahane üretip oradan ayrılarak sonlandımıştı. “Şimdi nereye gidecegiz?” diye sordu Kerim canı sıkkın bir şekilde. Balca Kerim’e kurnazca gülümseyerek göz kırptı “sen bana bırak yiğidim”
Kerim Balca’nın aklından yine ne kurnazlıkların geçtiğini anlamaya çalışıyordu. Kıstığı gözleriyle Balca’nın cebinden çıkardığı telefonunu tuşlayıp kulağına götürmesini izledi.
“ Alo Mehri?” dedi Balca keyifle.
“efendim” diye karşılık geldi Mehriden.
“Hazır mısın bu gece eğlenceye patlamaya”
“ne eylenmesi kızım ya dizim var benim”
“ ne dizisi kızım ya bide çorap ör izlerken”
Kerim Balca’nın bu halina gülerek eşlik etti “İtiraz istemiyoruz Mehricim” diye seslendi telefona.
Daha fazla istiraz edemeyen Mehri teslim olmuş “tamam tamam geliyorum” deyip telefonu kapatmışlardı. Balca tıpkı bir çocuk gibi ellerini birbirine vurup “oh bee sonunda” deyip elini Kerim’in boynuna dolayıp “hadi gidelim” dedi.
“seni görende birlikte ilk kez dışarıya çıkıyoruz sanır” dedi Kerim alayla.
“ biz en son ne zaman kafa bozmaya gittik Kerim’cim” diye sordu Balca.
Kerim duraklayıp düşünmeye başladı.
Balca “En son ne zaman gittiğimizi hatırlamıyorsun bile yürü çok konuşma” deyip Kerim’in kolundan çekiştirdiği gibi taksiye atladılar.
Mehri, Kerim ve Balca her zaman olduğu gibi bugün de birliktelerdi.
gece geç saatlere kadar bar da içip kafayı bozmuşlardı. Her şey eskisi gibi ilk tanıştıkları gibi. Sanki neşeleri hiç bozulmayacak gibisine dans ediyordu Kerim ve Balca. Mehri’ keyifle onları izliyordu. Cilveyle arkadaşının yanına oturan Balca “gitsek mi artık geç oldu ne dersiniz” diye seslendi arkadaşlarına. Kerim keyifsizce saate bakıp “ne gitmesi ya daha yeni geldik “ dedi tek yudumda bitirdiği içkisini içerken.
“Bencede gidelim artık çok bile kaldık” diyerek onayladı Mehri’ Balca’yı.
Balca, Kerimin yeniden ağzına götürdüğü içki dolu bardağı elinden çekip “hadi hadi yeter bu kadar” deyip Kerim’i dışarıya sürüledi. Çağırdıkları taksiyi beklerlerken tanımadıkları siyah takım elbise giyen iki adam geldi yanlarına. Birisi Mehriy’e dönüp “Mehri Solmaz sen misin”dedi. Ne
