Kitaplar Özellikler İletişim İndir
ZEHRİN PENÇESİ
Aşk/Romantizm

ZEHRİN PENÇESİ

0Beğeni
6Okunma
1 Bölüm
1,003Kelime
5 dkSüre
13.10.2025Tarih
Aşkın zehre dönüşen hâli!

1: PARAMPARÇA KALPLERİN FISILTISI

Terk edilmiş bir uçurumun kenarındaydık.

İkimiz gibi kimsesiz bırakılmış.

O gün içimde birikmiş tüm öfkeyi dışarı kustum.

Bu kelimeleri kimbilir kaç kez sarf etmiştim ama yine de söyledim. 

Daha fazla kaldıramayacaktım.

"Kalbimi her zaman paramparça ede ede gittin sen Poyraz! Her seferinde beni sırtımdan bıçaklayarak gittin! Ellerini ellerimden kopararak gittin sen!" dedim kelimelerin üstüne basa basa.

Acıdan ne diyeceğimi bilemiyordum. 

Ona gerçekten aşık olmuştum ben. 

Ruhunun bir yerinde bıçak yarası değil, gönlünde çiçek kokusu olmak istemiştim. 

Şimdi bakışlarında öyle yumuşak bir hâl vardı ki bu suçların hiçbirini işleyen o değilmiş, ben bunları kendi kafamdan uyduruyormuşum gibi bakıyordu bana. 

Bir anda çenesi öfkelenmesi gereken yalnız oymuş gibi sıkıldı, elleri yumruk yapıldı. Dinginliğinden eser bile kalmadı.

"Yeter artık," dedi kısık bir sesle, tahammül edemez ses tonuyla.

Hiç durmadan, beni yerle bir etmek pahasına üste çıkmaya devam etti.

"Yeter Sinem yeter! Hep sen haklısın! Her zaman acı çeken sensin kabul! Hep bekleyen sensin ona da tamam! Her zaman gitmek kolay mı peki?"

Gözlerimin içine baka baka kendini haklı çıkarmaya çalışıyordu.

Onun yüzünden gitgide kendimden uzaklaşıyordum. Şakaklarıma bir sancı saplandı.

"Sen neyin kafasını yaşıyorsun Poyraz? Sen ne diyorsun?" diye konuştum, tepemin tası atarken.

"Benim kalbimi ne sanıyorsun sen?" Yumruk yaptığım elimi göğsüme vurdum. 

Bakışları daha da kararırken devam ettim: "Burası ne? Senin istediğinde geldiğin sığındığın, istediğin yağmaladığın bir barınak mı?" 

Acı çekiyordum, aldığım her hazin nefes bu isyana ortak olmuştu.

Onun karşında bu hâle düşmek istemiyordum.

O bir yabancıydı, soğuk ve gizemli.

Peki ya yabancı bulduğum birine neden aşık olmuştum ben?

Yanında ağlayamayacağım birini neden sevmiştim?

Kalp nasıl bir organdı?

Bakışları gözlerimin içine sabitlenerek, çalıları tutuşturan ateş gibi yaktı beni.

Kelimelerimi zorlukla sahiplenerek devam ettim. 

"Ya kal ya git! Bir kalıp bir gitme!" 

Son kısımlarında bağırdım, sesim cılızlaşıyordu.

Hiç gücüm kalmamıştı, saç diplerim kan ter içindeydi. 

Ağlamamak için çenemi olabildiğince sıktım ve sonunda herkes gibi ben de pes ettim.

İçimden gelen yılgınlıkla, alçak bir sesle konuştum: "Benden bu kadar!"

Daha başka ne söylenirdi o karşımda böylesine sessizken?

O karşımda böylesine pişman değilken?

"Bağlanmaktan korkuyorsun sen," dedim ansızın dolan gözlerimle. 

Ağzımdan cümleler fışkırmak istiyordu. Uğradığım bu haksızlık tahammül edilecek gibi değildi. 

Bakışlarına derin bir boşluk çökmüştü.

"Sen beni sevmekten korkuyorsun. Birine ait olmaktan onun da sana

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play