Madalyonun iki yüzü vardır.
Adaletin adıyla yürüyenler ve adaleti kendi ellerine almış olanlar. Madalyonun aydınlığı,adaletin gölgesinde adımlarını atarken, karanlığı adaleti kendine göre şekillendiriyor.
İki örgüt, aynı amaç uğruna savaşıyor, ama aynı yolda yürümek, şehri kana boğabilir.
Aydınlık mı karanlığı içine hapseder yoksa, karanlık mı aydınlığı hapseder?
Geçmişimiz bizi kana bulamadan önce, bizi yok etmeden önce, silahın namlusunu kalbimize çevirmeliyiz. Daha çok sınırda yaşayabilmek için.
Kanın kızıllığının aktığı bir şehirde çözüm basit görünüyor, adaleti geri getirmek için kan dökmek.
Dişe diş.
Kana kan.
Ölümse ölüm.
Hissizlikse hissizlik.
Bir intikam ateşi yükseliyor, sır perdesi aralanıyor. Her yeni bir adım beraberinde yeni bir soruyu daha getiriyor, her yeni bir soru ise tehlikeyi gözler önüne seriyor.
En başından beri asıl konu hiçbir zaman adalet olmadı. Bazı şeyler planlı olabilir. Bazıları çok iyi bir oyuncu olabilir.
En önemlisiyse, dostun düşmanın, düşmanın ise dostun olabilir.