Kitaplar Özellikler İletişim İndir
Son Umut -Kayıp Koruyucu-
Fantastik

Son Umut -Kayıp Koruyucu-

2Beğeni
29Okunma
1 Bölüm
1,529Kelime
8 dkSüre
14.09.2025Tarih
"Bir kız vardı... Gözyaşlarıyla yıkanmış bir geçmişe sahip. Dalgaların arasında ailesini yitirdiğinde daha sadece bir çocuktu..."

Bir kız vardı... Gözyaşlarıyla yıkanmış bir geçmişe sahip. Geriye yalnızca hatırlamak istemediği çığlıklar, küllere gömülü bir ev ve asla sönmeyen bir lanet kaldı. Ama o gece sadece bir son değildi. Bir şey... Uyandı.

Yıllar geçti. Sessiz kalan ejderhalar yeniden kıpırdanmaya başladı. Gökyüzü, eski kehanetleri fısıldıyor. Toprak çatlıyor, zaman bükülüyor. Ve o kız... şimdi büyüdü. Artık sadece bir kurban değil. Artık bir soru. Bir tehdit. Belki de... bir Koruyucu.

Ejderhaların bile diz çöktüğü bu kehanetin tam ortasında bir sır yatıyor:
"Kimdi o kız gerçekten?"
Ve daha da önemlisi...
"Neden herkes onu yok etmek istiyor?"

Sorular artacak.
Karanlık yaklaşacak.
Ve her şey... tek bir kıvılcımla başlayacak.

Tamam tamam baştan alalım:
Merhaba ben Sofia Santos. Ben çok küçük yaşta Annemle Babamı acı bir şekilde toprağa verdim. Onları, daha erken yaşta Allah'ın yanına gitmeğe mecbur edildiler. Benim Umut ışığım o gece bir nebze daha azaldı. Ama o ışığı hiç bir zaman söndürmedim.

Doğduğum andan itibaren ailem bend ebir gariplik olduğunu fark etmişlerdi. Annem hep, özel ve muazzam olduğumu fısıldardı kulağıma. Evin tek çocuğuydum, sürekli taşınmak zorunda olduğumuz için hiç kardeşim yokdu. Ama o gece, o ızdırap dolu gece...

✰✰✰

Kitaba bir şans verirseniz pişman olmayacaksınız.

İlk Yazılım tarihi: 20/03/2025 İlk transfer tarihi 15/9/2025

1.bölüm -BİR UMUT-

Sofia.
Bu benim hikayem. Bu günden itibaren okuduğunuz her satır benim geçmişimin ve geleceğimin bir özeti. Ben annemle babamı küçük yaşta kaybettim ama ben her sabah bu acıyla kalkıp bütün zorluklara göğüs germeyi seçtim. Benim, ruh eşimi bulup onları kurtarmam gerek. Bu yolda belki sevdiklerimi kaybetme riskim yüksek. Ama riskler alınmak için vardır değil mi? Ben belkide kendimde öle bilirim geleceğe Allah'tan başka kimin garantisi var ki? Bu kitapta benim hikayemi okuyacaksınız. Birlikte duygulanıp birlikte zevkten dört köşe olucağız. Ama umarım her şey çoğu şey gibi buda güzel olur. Bu kitapta bir umut doğacak. Eee, benim serüvenime hazırmısınız?

O geceyi hiç aklımdan çıkaramıyorum. Bu bana acı veriyor, ama ben kendime verdiyim sözü tutucağım. Büyüdüğümde hem annemle babama bunu yapanlardan intikamımı alıcağım hemde her kese umut olucağım.

Ben hem bunun, hemde yürüdüğüm yolun zorluğunun farkındayım. O gece annemle babamın feryatları dün gibi aklımda, çığlıkları kulağımdan çıkmayan çınlama gibiler.
Bu ise, bana işgenceden farksız geliyor. Annemle, babam boğulduğunda hiç bir şey yapamadım bunun için kendimi çok suçladım. Ama sadece dört yaşındaydım ne yapa bilirdim?

Her gün aynı rüyaları görmekten çok yoruldum, her gün kendimi suçlayarak uyanmaktan çok yoruldum. O günden önceside sonrasında yok hafızamda. Ne yapmalıydım hatırlamak için? bulmak için? Sadece o gün yanı 18 yıl öncesi. Annemin bana verdiği bileklik ve küçük çelik kutu.
Her zamanki gibi uyandım. Annem ve babam öldüğünde beni büyük annem ve büyük babam yanlarına almış, bakmış, büyütmüşler. İkiside beni çok seviyor, benimde onları sevdiğim gibi.

Büyük annemle zaman-zaman annemle babamın fotoğraflarına bakar, kendimizi avuturduk. Üstümü giyip iş için evden çıktım. Bilgisayar şirketinde çalışıyordum. Yanı şirketde denemez aslında, küçük bir dükkan gibi.
Yani her günkü rutinimdi. Eve geç gelsem bile elimden geldiğince yardımcı olurdum büyük anneme. Ama fazla iş olmağı için büyük annem "Sen git güzel kızım, fazla iş yok zaten. Uyumadan önce duş almayı unutma"

Bende kibarca kabul edib odama çıktım. Duştan sonra giyineceğim kıyafetleri almak için dolabı açtım. Ama qarip bir şey hiss ettim. Bunun dolapla ilgisi olmadığını biliyordum çünkü bunu bir kaç kere daha yaşamıştım.
'Neyse' diyip her zamanki gibi çok fazla üstünde durmamıştım. Kendimi sıcak suyun kollarına attım. Anlamadığım şekilde su çok fazla sıcak olsa bile tenim yanmıyordu. Buda bana çok garip gelmişdi hep.

Buharlar havada süzülürken o his, o qarip his yeniden doldu bedenime, ama bu sefer her zamankinden daha ağır ve daha ürkütücüydü. Havada süzülen buharlar birdən alev aldı ama elimde oluşan ateş ondan kat-kat daha fazlaydı. Bir an donup kaldım.

Sonra çok yüksek bir çığlık patlattım. Büyük annem geldi sesime. Ama o

📖 Uygulamada Oku
App Store Google Play